The girl's parents agreed to her request.
- Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
My neighbor rejected my request to cut his tree.
- Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.
Please ask Tom to call me before 2:30.
- Lütfen 2.30'dan önce Tom'un beni aramasını rica et.
She pleaded with him to stay.
- O, onun kalmasını rica etti.
I appeal to you to contribute to the new clinic.
- Yeni kliniğe katkıda bulunmanı rica ediyorum.
I asked the solicitor to make out my will.
- Avukattan vasiyetimi yazmasını rica ettim.
I would like to request a short recess.
- Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
- Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
I would like to ask for your support.
- Desteğinizi rica etmek isterim.
Tom didn't want to ask for help.
- Tom yardım için rica etmek istemiyordu.
Tom wanted to ask Mary for a big favor.
- Tom Mary'den büyük bir iyilik rica etmek istedi.
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.