He's very fastidious when it comes to booking trips.
- O gezileri rezervasyona gelince çok titizdir.
The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.
- Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
I'd like a hotel reservation.
- Bir otel rezervasyonu istiyorum.
I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.
- Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.
I canceled my hotel reservations and stayed with friends.
- Ben otel rezervasyonlarımı iptal ettim ve arkadaşlarla kaldım.
You have to make reservations in advance.
- Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.