rezerv (a)

listen to the pronunciation of rezerv (a)
Turkish - English
reserve(a)
kept in reserve especially for emergency use; "a reserve supply of food"; "a spare tire"; "spare parts
rezerv
reserve

That place is always crowded, but I reserved a table today, so we don't have to worry. - O yer her zaman kalabalıktır, ama bir masa rezervasyonu yaptım, endişelenmemeliyiz.

I'd like to reserve a single room. - Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

federal rezerv
(Ticaret) the fed
federal rezerv sistemi
(Ticaret) fed
rezerv
reservoir
rezerv
back-up
rezerv
to spare
rezerv zorunluluğu
(Ticaret) reserve requirement
bilinen rezerv
(Politika, Siyaset) known reserve
federal rezerv kurulu
federal reserve board
görünür rezerv
proved reserve
rezerv
backlog
rezerv
reserve (of money, petroleum, ore)
rezerv
back demand
rezerv aktifler
(Ticaret) reserve assets
rezerv değerlendirme
(Ticaret) reserve estimate
rezerv fiyatı
(Ticaret) reserve price
rezerv kapasitesi
(Pisikoloji, Ruhbilim) reserve capacity
rezerv-mevduat oranı
(Ticaret) reserve-deposit ratio
Turkish - Turkish

Definition of rezerv (a) in Turkish Turkish dictionary

REZERV
(Hukuk) İhtiyat; para fazlalığı; stok
rezerv
Yedek, ihtiyat
rezerv
Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan, henüz işletilmemiş kömür, demir, petrol vb
rezerv
Saklanmış, biriktirilmiş şey
rezerv
ihtiyat, karşılık, yedek
rezerv
Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan henüz işletilmemiş madenler
rezerv
Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan, henüz işletilmemiş kömür, demir, petrol vb. Çekince
rezerv
Çekince
rezerv (a)
Favorites