Turkish - English
Definition of revan in Turkish English dictionary
- Erevan
- {i} Yerevan, capital of Armenia
- kan revan içinde
- covered with blood
- kan revan içinde
- bleeding profusely
- kan revan içinde
- 1. bleeding profusely. 2. covered with blood
- kan revan içinde kalmış
- drenched in blood
- yola revan olmak
- to set off (on a journey)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of revan in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Edb: Su gibi akıp giden güzel söz
- (Osmanlı Dönemi) f. Giden, akıcı
- (Osmanlı Dönemi) Derhal
- (Osmanlı Dönemi) Ruh, can. Nefs-i nâtıka
- Giden, yürüyen: "Arabalarımıza binip Tiran yoluna revan, âdeta, kır gezintisine çıkmış bir aile hâlinde idik."- Y. K. Karaosmanoğlu
- Erivan kenti
- Giden, yürüyen
- (Osmanlı Dönemi) akıp gitmek. Yolculuk. Gidiş
- ab-ı revan
- (Coğrafya) Akarsu