Onun bir iş yok. O emeklidir.
- He doesn't have a job. He's retired.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.
- With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired.
John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.
- When John retired, his son took over his business.
Asla emekli olmak istemiyorum.
- I never want to retire.
Emekli olmak için hazır değilim.
- I'm not ready to retire.
Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
- After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
- My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
Jones retired Smith 6-3.
He wants to retire at 55.
The central bank retired those notes five years ago.
At the retire, the cavalry fell back.'''.
I will retire for the night.
Jones retired in favour of Smith.
... When I retired, networking was essentially how I got all my ...
... I retired in 2007. ...