resulting from the actions of parties

listen to the pronunciation of resulting from the actions of parties
English - Turkish

Definition of resulting from the actions of parties in English Turkish dictionary

in fact
doğrusu

Doğrusu, seni burada görmek büyük bir sürpriz. - In fact, it's a great surprise to see you here.

in fact
aslında

Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır. - In fact, Marie Curie is Polish, not French.

Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır. - In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.

in fact
(deyim,Kanun) hakikaten
in fact
hatta
in fact
aslına bakılırsa
in fact
aslına bakarsak
in fact
(deyim) sahiden
in fact
gerçekten

Aslında dilin kökeni hakkında birçok teori vardır, ama hiç kimse gerçekten bilmiyor. - There are lots of theories about the origins of language, but, in fact, no one really knows.

Gerçekten, o kiliseye gitmedi. - In fact, he didn't go to the church.

in fact
gerçekte

Gerçekten ondan hoşlanmıyorum, aslında, ondan nefret ediyorum. - I don't really like him, in fact, I hate him.

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun. - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.

in fact
Aslında; haddi zatında: "He iş, in fact, ninety five. - Aslınde doksan beş yaşında."
in fact
adeta
English - English
in fact
resulting from the actions of parties

    Turkish pronunciation

    rizʌltîng fırm dhi äkşınz ıv pärtiz

    Pronunciation

    /rēˈzəltəɴɢ fərm ᴛʜē ˈaksʜənz əv ˈpärtēz/ /riːˈzʌltɪŋ fɜrm ðiː ˈækʃənz əv ˈpɑːrtiːz/
Favorites