resting or moving on liquid or air

listen to the pronunciation of resting or moving on liquid or air
English - Turkish

Definition of resting or moving on liquid or air in English Turkish dictionary

floating
{s} su yüzünde/havada yüzen
floating
(Askeri) YÜZÜCÜ: Tekne, tombaz vesaire gibi batmaz vasıtalar yardımı ile su üstünde duran veya yüzen cisim
floating
durağan olmayan
floating
(Askeri) kısa vadeli
floating
yerleşik olmayan
floating
{f} yüz

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı. - The fisherman saved himself by means of a floating board.

Tekne yüzen bir buz tarafından parçalandı. - The boat was broken by the floating ice.

floating
floating bridge yüzen köprü dubalı köprü
floating
(Tıp) Yer değiştiren, mobil
floating
{s} değişen
floating
{s} dalgalanan
floating
{f} yüz: prep.yüzerek
floating
(sıfat) yüzen, yüzer, gezici, sabit olmayan, dalgalanan, değişen, döner (sermaye)
floating
{s} yüzer

Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu. - Tom's body was found by fishemen floating adrift in the sea.

Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu. - The police found Tom's body floating in the harbour.

floating
{s} döner (sermaye)
floating
floating debt gayri muntazam borç
floating
{s} gezici
floating
seyyar
floating
floating anchor sea anchor
floating
floating derrick geze
English - English
{i} floating
resting or moving on liquid or air

    Hyphenation

    rest·ing or mo·ving on liq·uid or A·ir

    Turkish pronunciation

    restîng ır muvîng ôn lîkwıd ır er

    Pronunciation

    /ˈrestəɴɢ ər ˈmo͞ovəɴɢ ˈôn ˈləkwəd ər ˈer/ /ˈrɛstɪŋ ɜr ˈmuːvɪŋ ˈɔːn ˈlɪkwəd ɜr ˈɛr/
Favorites