resolve; fix conclusively or authoritatively

listen to the pronunciation of resolve; fix conclusively or authoritatively
English - Turkish

Definition of resolve; fix conclusively or authoritatively in English Turkish dictionary

determine
{f} 1. belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
yön vermek
determine
karara bağlamak
determine
amaçlamak
determine
saptamada bulunmak
determine
ortaya çıkarmak
determine
belirlemek

Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır. - It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.

Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu. - A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.

determine
karar verdirtmek
determine
belirle

Bu tablonun değerini belirlemek isterim. - I'd like to determine the value of this painting.

Avukat eylemin rotasını belirledi. - The lawyer determined his course of action.

determine
{f} saptamak
determine
{f} kararlaştırmak
determine
kesmek
determine
karar ver

Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz. - We should determine what is to be done first.

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

determine
belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
{f} karara bağlanmak
determine
sapta/kararlaştır
determine
{f} neden olmak
English - English
determine