He was never officially charged with spying.
- Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.
He officially announced himself as a candidate.
- Kendisini resmen aday olarak ilan etti.
Tom said that he had never formally studied French.
- Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.
I don't believe we've been formally introduced.
- Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
I don't believe we've been formally introduced.
- Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
Tom said that he had never formally studied French.
- Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.