O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
- He stopped resisting, and resigned himself to his fate.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
- It's hard to resist temptation.
Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.
- They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.
Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
- Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.
İnsanlar zalim hükümdara direndi.
- The people resisted their cruel ruler.
Tom gülümsemeye direndi.
- Tom resisted smiling.
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
- This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
Direnç hissediyor muydun?
- Were you feeling resistance?
Güçlü direnme bekliyoruz.
- We expect heavy resistance.
Adam direnmeden teslim oldu.
- The man surrendered without resistance.
Direniş hareketi yeraltına indi.
- The resistance movement has gone underground.
Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
- In reports in America, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
Karşı koymanın faydası yok.
- Resistance is futile.
Bazıları için terörist olanlar diğerleri için karşı koymadır.
- Those who are terrorists for some, are resistance for others.
Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
- In reports in America, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
Direniş hareketi yeraltına indi.
- The resistance movement has gone underground.
... the nation's times to city walls were used to resist attacks today the prevent ...