I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
There are many paintings on the wall.
- Duvarda birçok resim vardır.
He decided to go to Paris for the purpose of studying painting.
- O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
The children were all drawing pictures of animals.
- Çocukların hepsi hayvanların resimlerini çiziyorlardı.
She watched him drawing a picture.
- O, onun bir resim çizişini izledi.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
This is a picture frame made of plastic.
- Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi.
There were several framed pictures on the wall.
- Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.
He went to art school to study painting and sculpture.
- O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.
I enrolled in an art school when I was eight.
- Sekiz yaşındayken bir resim okuluna kaydoldum.
When will you send me one of your photos?
- Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?
Why are these photos so important?
- Bu resimler neden bu kadar önemli?
The book's illustrations are very good.
- Kitabın resimleri çok iyi.
I can see some intricate patterns in the picture.
- Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
A metaphor is a pictorial expression.
- Bir metafor resimsel bir ifadedir.
Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
- Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
- Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
O fotoğraflar tahrif edilmiş.
- O resimlerle oynanmış.