Onlar parkta bir bankta oturdu.
- They sat on a park bench and began talking.
En yakın bank nerede?
- Where is the nearest bench?
Sırada oturan oğlan Tom'dur.
- The boy sitting on the bench is Tom.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
- There is a bench in front of the train station.
Japonya'nın altın ve döviz rezervleri 1998'in sonunda $68.9 milyarı gösteriyordu, bir yıl öncekinden $77.0 milyar daha aşağı.
- Japan's gold and foreign exchange reserves stood at $68.9 billion at the end of 1998, down from $77.0 billion a year earlier.
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
- Tom took a seat next to Mary on the bench.