Hiç yurt dışına çıktın mı?
- Have you ever been outside the country?
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Beden eğitimi gerekli bir ders mi?
- Is physical education a required course?
Cesaret, herkes için gereklidir.
- Courage is required of everyone.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
- Tom wanted a place in the country he could call home.
Sana lazım olanı yapacaksın.
- You will do what is required of you.
Hangi bilgiye ihtiyaç duyuyorsun?
- What information do you require?
Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.
- A trivial problem doesn't require long contemplation.
Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Her yaz köye giderim.
- I go to the country every summer.
Ben gerekeni yaparım.
- I do what is required.
İstediğin başka bir şey var mı?
- Is there anything else you require?
Rezervasyon isteniyor.
- Reservations are required.
Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
- Language acquisition requires creativity.
Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.
- It doesn't require you to be a polyglot.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
- Tom is a loyal citizen of his country.
Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.
- The people of this country are sick and tired of politics as usual.
Benim ülkemde halkımız kendilerinden daha akıllı olanları sevmezler.
- In my country, our people don't like others who are cleverer than them.
O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.
- That country intervened in the internal affairs of our nation.
Ben de İslam'ın her zaman ABD'nin hikayesinin bir parçası olduğunu biliyorum. Ülkemi tanıyan ilk ulus Fas'tı.
- I know, too, that Islam has always been a part of the story of the United States. The first nation to recognize my country was Morocco.
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
- The countryside is quieter than the city.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
- We spent a quiet day in the country.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
- I would like to but I have a required course tonight.
Rezervasyon isteniyor.
- Reservations are required.
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
I am supposed to report to the police every week.
The government would like to require non-British fiances who wish to marry a British citizen to sit an English test.
I requyre the in the name of god, that thou torment me nott.
Regrettably, I have concluded, after considering the matter over Christmas , that I can no longer maintain the high standard of service I require of myself, meet the demands of office and cope with the pressures of public life, without my health deteriorating further.’.
A weapon small enough to put on a missile would require uranium enriched to more than 90% U-235.
... we're ensuring computer security, which is required to ...
... is required than a simple DeLorean with plutonium. But then the question is, if you go backwards ...