request; desire; solicitation

listen to the pronunciation of request; desire; solicitation
English - Turkish

Definition of request; desire; solicitation in English Turkish dictionary

quest
{i} bulmaya çalışma
quest
{f} araştır

Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı. - They explored the desert in quest of buried treasure.

Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu. - The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.

quest
{f} av izini aramak
quest
{f} for -i aramak, -i araştırmak
quest
{f} aramak

Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin. - If you have any questions, don't hesitate to call.

Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz. - If you have any more questions, please don't hesitate to call.

quest
arama

Herhangi bir sorunun olursa aramaya çekinme. - If you have any questions, feel free to call.

Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin. - If you have any questions, don't hesitate to call.

quest
arayış

Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı. - They explored the desert in quest of buried treasure.

Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır. - Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

quest
macera
quest
{i} soruşturma
quest
tetkik
quest
araştırmak
quest
aktarmak
quest
ara

Seni aradım çünkü sana bir soru sormam gerekiyor. - I called you because I need to ask you a question.

Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır. - Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

quest
{i} arama, araştırma
quest
havlayarak av izini aramak
quest
(isim) arama, araştırma, soruşturma, bulmaya çalışma
English - English
quest
request; desire; solicitation
Favorites