Onu temsilcimiz olarak seçtik.
- We adopt him as our representative.
Biz onu temsilcimiz olarak atadık.
- We appointed him as our representative.
Tom raporu hazırlamakla sorumludur.
- Tom is responsible for preparing the report.
Kinşasa, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin başkentidir.
- Kinshasa is the capital city of the Democratic Republic of Congo.
Fransa bir cumhuriyettir.
- France is a republic.
Cumhuriyetçiler çok kızgındı.
- Republicans were furious.
Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti.
- Republican leaders denied the charge.
Geç karar vermesiyle ünlüdür.
- He has a reputation for taking a long time to make a decision.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.
O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir.
- He is an exemplary person with an excellent reputation.
At eighteen she was working for her dad, repping on the road - On sekiz yaşında, babasının yanında satış temsilcisi olarak çalışıyordu.
She did her time in reps before she made the grade in West End theatre.
I get a better bicep workout if I use less weight and more reps.