Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir.
- He is an exemplary person with an excellent reputation.
O skandal onun şöhretine mal oldu.
- That scandal cost him his reputation.
Dedikodu namına zarar verir.
- The gossip hurt his reputation.
Tom, dürüstlüğüyle nam salmıştı.
- Tom acquired a reputation for honesty.
Benim itibarım yıkıldı.
- My reputation has been destroyed.
Skandal şirketin itibarını zedeledi.
- The scandal hurt the company's reputation.