Hava raporları nadiren gerçekleşir.
- Weather reports rarely come true.
Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.
- According to the weather reports, it will snow tomorrow.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
- We need this report by tomorrow.
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to him.
Derhal polise bildirmek zorundasın.
- You have to report to the police at once.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Tom karnesini babasına göstermeye korkuyordu.
- Tom was afraid to show his father his report card.
Tom'un karnesi arzu edilecek çok şey bırakıyor.
- Tom's report leaves much to be desired.
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
Problem bildirimi için teşekkürler.
- Thanks for reporting the issue.
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
- The economic minister gives a monthly report.
Bunu rapor etmeliyim.
- I have to report this.
Bunu Tom'a rapor etsem iyi olur.
- I'd better report this to Tom.
O muhabir haberin kokusunu alıyor.
- That reporter has a nose for news.
Tom'un bu rapordan haberi var mı?
- Does Tom know about this report?
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... side you know I'd much rather the money to spend on accountants annual reports ...
... Social media reports are less authentic. ...