renowned, noted, distinguished, great

listen to the pronunciation of renowned, noted, distinguished, great
English - Turkish

Definition of renowned, noted, distinguished, great in English Turkish dictionary

famous
meşhur

Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur. - Adana is famous for its kebab and Hatay for its kanafeh.

İrlanda oya işleriyle meşhurdur. - Ireland is famous for lace.

famous
ünlü

Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü. - Her book is famous not only in England but also in Japan.

Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü. - The singer is famous not only in Japan but also in Europe.

famous
{s} tanınmış

En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı. - During the 60s and 70s, she published her most famous books.

Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir. - Jim Carrey is very famous and a good comedian.

famous
adlı
famous
adlı sanlı
famous
şanlı
famous
famously meşhur olarak
famous
{s} tatminkâr
famous
{s} mükemmel

Biz mükemmel bir biçimde geçindik. - We got along famously.

famous
belli
English - English
{a} famous