O, kalkış için hazırlandı.
- He got ready for departure.
Trenin kalkışı ertelenecek.
- The train's departure will be delayed.
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
Bu bilet için ayrılış tarihini değiştirebilir misiniz?
- Could you change the departure date for this ticket?
Gidişini Pazara kadar erteledi.
- He put off his departure till Sunday.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided to postpone his departure.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.