Para kazanmak onun dinidir.
- Making money is his religion.
O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
- He got religion on his deathbed.
Batıl inanç güçsüz akılların dinidir.
- Superstition is the religion of feeble minds.
İki ülke dinde ve kültürde farklıdır.
- The two countries differ in religion and culture.
İki bölge dinde ve kültürde farklıdır.
- The two regions differ in religion and culture.
Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
- What's the difference between a religion and a cult?
Bu gerçek bir din değil. Bu bir tarikat.
- It's not a genuine religion. It's a cult.
Budizm Hintli Şakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
- Buddhism is a religion founded by the Indian Shakyamuni.
Bilim bir din değildir.
- Science is not a religion.
Onların dinlerini göz önünde bulundurmalısın.
- You should think of their religions.
Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
- Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.
Christianity is a world religion consisting of Roman Catholics, Eastern Orthodoxy, and Protestants.
... They are my religion. ...
... at the beginning of the load valley last days of the religion is in progress ...