Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
- The rules were recently relaxed.
Tom gevşemiş gibi görünüyordu.
- Tom looked like he was relaxed.
Tom gevşemiş gibi görünüyordu.
- Tom looked like he was relaxed.
Tom bana gevşemiş kalmamı söyledi.
- Tom told me to stay relaxed.
Herkes rahatlamış görünüyordu.
- Everyone looked relaxed.
Tom rahatlamış görünüyordu.
- Tom seemed to be relaxed.
Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
- To relax, breathe slowly.
Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
- Before going home, I have a few drinks to relax.
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
- I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
- He gave her a drug to make her relax.
Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
- The rules were recently relaxed.
Derin bir nefes al ve sonra gevşe.
- Take a deep breath and then relax.
The relaxed rules were greatly tightened after the lawsuit.
He's a relaxed kind of guy, he never lets himself get upset.
... sophisticated and relaxed it has the advantages of a large city ...