Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

relating to or used in vision; seen; optic

listen to the pronunciation of relating to or used in vision; seen; optic
English - Turkish

Definition of relating to or used in vision; seen; optic in English Turkish dictionary

visual
{s} görsel

O da bir görsel sanatçı. - She's also a visual artist.

Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var. - The production has visual appeal for the audience.

visual
visual education görerek eğitim
visual
visual field görüş sahası
visual
görerek
visual
(Tıp) vizüel
visual
görmeye ait
visual
ayanî
visual
görüşe ait
visual
görünen
visual
görme

Kız kardeşim görme engelli çocuklar için bir okulda çalışıyor. - My sister works at a school for visually impaired children.

visual
{i} görsel araç
visual
{i} taslak
visual
görsel,görülebilir
visual
(sıfat) görme, görüş, görsel, optik, görülebilir
visual
{s} görüş

Maalesef görüş alanım daraldı. - I'm afraid my visual field has narrowed.

visual
(Tıp) Görme duyusuna ait, optik, görülebilir, görülmesi mümkün
visual
{s} optik
visual
{i} kroki
English - English
{s} visual
relating to or used in vision; seen; optic
Favorites