Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
- My laptop doesn't have an optical disk drive.
Bu optik bir illizyon.
- It's an optical illusion.
Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır.
- The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.
Bu ondan daha uzun görünür ama o bir optik illüzyondur.
- This looks longer than that, but it is an optical illusion.
Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar.
- Optical illusion makes the second object look larger than the first.