O medikal tedaviyi reddetti.
- He was refused medical treatment.
Her şeyi medikal jargonla açıklarsan, herkesin onu hemen anlaması imkansız.
- If you explain everything in medical jargon, it's impossible that everyone understands immediately.
Bizim bebekler için daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacımız var.
- We need more medical care for infants.
O bir dizi tıbbi keşifler yaptı
- She made a series of medical discoveries.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
- Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Bildiğim kadarıyla Tom'un tıbben bir sorunu yok.
- As far as I can tell, there's nothing medically wrong with Tom.
Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.
- At present it is medically impossible to cure this disease.