Şirket elektrikli eşya üretiyor.
- The company manufactures electrical goods.
Bu elektrikli bir cihazdır.
- This is an electrical appliance.
Mary ütüyü raftan indirdi, elektrik kablosunu açtı, fişini taktı ve ısı ayarını seçti.
- Mary took the iron off the shelf, unwrapped the electrical cord, plugged in the iron and chose a heat setting.
Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
- Keep away from the electrical equipment.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.