Definition of related to electricity (or electronics) in English Turkish dictionary
- electrical
- {s} elektrikli
İkinci el elektrikli cihazlarda, muhakkak kullanılmış olduklarını gösteren izler bulunur.
-ׂSecond-hand electrical equipment always shows signs of use.
Şirket elektrikli eşya üretiyor.
-The company manufactures electrical goods.
- electrical
- {s} elektrik
Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
-After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
Mary ütüyü raftan indirdi, elektrik kablosunu açtı, fişini taktı ve ısı ayarını seçti.
-Mary took the iron off the shelf, unwrapped the electrical cord, plugged in the iron and chose a heat setting.
- electrical
- çıngıyla ilgili
- electrical
- elektriksel
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
-Lightning is an electrical phenomenon.
- electrical
- çıngılık
- electrical
- çıngı
- electrical
- {s} elektro
- electrical
- electricallyelektrik kuvvetiyle
- electrical
- {s} elektrikle ilgili
- electrical
- electrical engineer elektrik mühendisi
- electrical
- elektriğe ait
Related Terms
Definition of related to electricity (or electronics) in English English dictionary
- electrical