rekabete

listen to the pronunciation of rekabete
Turkish - English

Definition of rekabete in Turkish English dictionary

rekabet
rivalry

The rivalry between them was soon apparent. - Onların aralarındaki rekabet kısa sürede ortaya çıktı.

There was a lot of sibling rivalry between Tom and his brother. - Tom ile erkek kardeşi arasında çok sayıda kardeş rekabeti vardı.

rekabet
{i} competition

We faced some stiff competition. - Biz sert bir rekabetle karşılaştık.

We face competition from foreign suppliers. - Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.

rekabete dayanan
competitive
rekabete girişmek
enter into rivalry with
rekabet
rivalry, competition, competing
rekabet
antagonism
rekabet
opposition
rekabet
jealousy
rekabet
(Ticaret) non-price competition
rekabet
infighting
rekabet
tug-of-war

Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident. - İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar.

rekabet
emulation
Turkish - Turkish

Definition of rekabete in Turkish Turkish dictionary

REKABET
(Osmanlı Dönemi) Hıfzetmek
REKABET
(Osmanlı Dönemi) Kendi işini yürütmeğe çalışmak
REKABET
(Osmanlı Dönemi) Kıskanmak
REKABET
(Osmanlı Dönemi) Terakkub üzere olmak, başkalarından ileri geçmeğe çalışmak, benzerleriyle üstünlük yarışına çıkmak
REKABET
(Osmanlı Dönemi) Gözetmek
rekabet
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış: "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi."- R. N. Güntekin
rekabet
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
rekabete
Favorites