Dört evin önünden geçtim.
- I passed by four houses.
Gemi Panama Kanalından geçti.
- The ship passed through the Panama Canal.
Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı.
- After she had passed her driving test, she bought a car.
Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu.
- Days turned into weeks, weeks turned into months and, before we knew it, another year had passed.
Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.
- My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.
Tom sütü bardağa doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı.
- Tom poured milk into the glass and then handed it to Mary.
Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım.
- I handed the examination papers in to the teacher.
Yapraklar her geçen gün kırmızıya döndü.
- The leaves turned red as the days passed.
Tom geçen pazartesi girdiği sınavı geçti.
- Tom passed the test he took last Monday.