Turkish - English
Definition of rehinde in Turkish English dictionary
- pawned
- in hock
- up the spout
- in pawn
- in pop
- hypothecary
- rehin
- hypothec
- rehin
- {i} pledge
- rehin
- {i} hostage
They refused to release the hostages.
-Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.
Tom and Mary were held as hostages for three months.
-Tom ve Mary üç ay için rehine olarak tutuldular.
- rehin
- pawn
Tom pawned his wedding ring.
-Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.
Tom had to pawn his guitar so he could pay his bills.
-Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorundaydı.
- rehin
- pignus
- rehin
- pledges
- rehin
- (Ticaret) pleadings
- rehin
- (Ticaret) distress
- rehin
- guaranty
- rehin
- mortgage
- rehin
- security
- rehin
- (Hukuk) security, pledge
- rehin
- pop
- rehin
- gage
- rehin
- pawn, pledge, mortgage, security
- rehin
- hock
- rehin
- engagement
- rehin
- deposit
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of rehinde in Turkish Turkish dictionary
- REHİN
- (Osmanlı Dönemi) (Rehn-Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş
- REHİN
- (Osmanlı Dönemi) Mevkuf ve mahpus kılmak
- rehin
- Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek
- rehin
- Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek: "Hâlbuki, yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim."- Y. K. Karaosmanoğlu