Tom looked to Mary for guidance.
- Tom rehberlik için Mary'ye dikkat etti.
Give me some guidance here.
- Burada bana bir rehberlik ver.
Counseling is by appointment only.
- Rehberlik sadece randevuyladır.
I want a guide to Chicago.
- Chicago için rehberlik etmek istiyorum.
I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
- Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.