O yüksek bir maaş alır.
- She gets a high salary.
Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez.
- My salary doesn't allow us to live extravagantly.
Küçük bir aylıkla geçinebilirim.
- I manage to get along on a small salary.
O iyi bir aylık kazanıyor.
- He earns a good salary.
Çek Cumhuriyetinde asgari ücret nedir?
- What's the minimum salary in the Czech Republic?
İşçiler ücret artışı istediler.
- The workers pushed for a raise in salary.