Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

region; locality

listen to the pronunciation of region; locality
English - Turkish

Definition of region; locality in English Turkish dictionary

digging
{i} kazma

Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz. - How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.

Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı. - Tom grabbed one of the shovels and started digging.

digging
kazı çalışması
digging
belleme
digging
kazı yapılan yer
digging
kazarak
digging
toprak işleri
digging
{f} kaz

Onlar çukur kazıyorlar. - They're digging a hole.

Tom bir çukur kazıyor. - Tom is digging a hole.

digging
{i} maden
digging
{f} kaz: prep.kazarak
digging
(isim) kazma
digging
dig beğen/kaz
digging
{f} kaz: prep.kaza
English - English
digging