Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
- I have never come across such a stubborn person.
İnatçı yanım babamdan gelmedir.
- I've got my stubbornness from my father.
O bir katır kadar inatçı.
- He's as stubborn as a mule.
Bir katır kadar inatçısın! Bu sefer onun haklı olduğunu kabul et.
- You are as stubborn as a mule! For once, accept that she is right.
Blood can make a very stubborn stain on fabrics if not washed properly.