Turkish - English
Definition of refleks in Turkish English dictionary
- reflex
The boy has good reflexes.
-Çocuğun iyi refleksleri var.
Tom has excellent reflexes.
-Tom'un mükemmel refleksleri var.
- reflection
- reflexion
- jerk
- physiol. reflex; reflex action; reflex act
- knee jerk
- reflex tepke, yansı
- taxis
- refleks kamera
- reflex camera
- refleks sempatik distrofi
- (Tıp) reflex sympathetic dystrophy
- refleks akinezi
- reflex akinesia
- refleks arkı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) reflex arc
- refleks devresi
- reflex circuit
- refleks epilepsisi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) reflex epilepsy
- refleks gizliliği
- (Pisikoloji, Ruhbilim) reflex latency
- refleks halkası
- (Fizyoloji) reflex arch
- refleks hareket
- reflex action
- refleks hareket
- reflex movement
- refleks hareket
- reflex act
- refleks hoparlör kutusu
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) reflex baffle
- refleks ketleme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) reflex inhibition
- refleks klistron
- reflex klystron
- refleks olarak
- reflexively
- duygusal refleks
- (Tıp) affective reflex
- hiper refleks
- (Pisikoloji, Ruhbilim) hyper reflexia
- ilkel refleks
- primitive reflex
- tonik refleks
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tonic reflex
- şartlı refleks
- conditioned reflex
- şartlı refleks
- conditioned reflex koşullu tepke
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of refleks in Turkish Turkish dictionary
- Tepke: "Parmakları yere dokununca şiddetli bir refleks hareketiyle bacağı kasıldı."- P. Safa
- Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, tepke, yansı
- Bir uyartıya verilen ani cevap
- refleks yayı
- Uyarının alınması, duyu siniri ile merkeze iletilmesi, merkezden verilen cevabın motor sinir ile kasa aktarılması sonucunda meydana gelen bir sinir sistemi mekanizması
- şartlı refleks
- bakınız: koşullu tepke
- şartsız refleks
- bakınız: koşulsuz tepke
Related Terms
refleks
Hyphenation
ref·leksPronunciation
Resimler
History
Favorites