refined, elegant

listen to the pronunciation of refined, elegant
English - Turkish

Definition of refined, elegant in English Turkish dictionary

polished
{s} cilalı

Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler. - If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.

polished
cilalanmış
polished
celi
polished
mücella
polished
parlatılmış

Japonlar ne zaman parlatılmış pirinç yemeye başladılar? - When did the Japanese start eating polished rice?

polished
{f} parlat

Bu yüzükteki elmas parlatılır. - The diamond in this ring is polished.

Yardımcısı ayakkabılarını parlattı. - His assistant polished his shoes.

elegant, refined
Rafine edilmiş zarif
exquisite; lavishly elegant and refined
zarif, bolca zarif ve rafine
polished
{s} yontulmuş
polished
{s} parlak

Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler. - If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.

polished
{s} kibar
polished
{s} gösterişli
polished
{s} boyanmış
polished
{s} nazik
English - English
polished
refined, elegant
Favorites