I will live in prosperity.
- Ben refah yaşayacağım.
You must realize that prosperity does not last forever.
- Refahın sonsuza dek sürmeyeceğini fark etmelisin.
He despised those who lived on welfare.
- Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
I work for public welfare.
- Ben kamu refahı için çalışıyorum.
Parents must look after the well-being of the their children.
- Ebeveynler, çocuklarının refahı için bakım yapmalıdır.
GDP isn't a measure of well-being.
- GSYİH refahın bir ölçüsü değildir.
The next two years are not expected to be prosperous.
- Gelecek iki yılın refah olması beklenmiyor.