Mary rujunu yeniden yaptı.
- Mary redid her lipstick.
Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
- Ugh, because of you, now I have to redo everything!
Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
- The town church has been completely redone.
Sami işin yeniden yapılmasını istedi.
- Sami wanted the work redone.
Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
- Ugh, because of you, now I have to redo everything!
Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
- The town church has been completely redone.
... So I redid my patient intake form, the forms that you fill ...