They declined our invitation.
- Onlar davetimizi reddetti.
I intend to decline his offer to help me.
- Bana yardım etmek için yaptığı teklifi reddetmek niyetindeyim.
I'm not going to deny it.
- Bunu reddetmeyeceğim.
I have to deny that request.
- O talebi reddetmeliyim.
Jefferson rejected this idea.
- Jefferson bu fikri reddetti.
My neighbor rejected my request to cut his tree.
- Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.