O bavul onlarınki değil.
- That suitcase isn't theirs.
O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?
- Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Tom valizini yeniden topladı.
- Tom repacked his suitcase.
Henüz çantana bir şey koymadın.
- You haven't put anything in your suitcase yet.
Eri'nin çantası ağır gözükmesine rağmen, aslında oldukça hafiftir.
- Although Eri's suitcase looks heavy, it's actually very light.