rechtsstreit

listen to the pronunciation of rechtsstreit
German - Turkish
(Kanun) dava, hak uyuşmazlığı {m}
hukuki ihtilaf
dava takibi
English - Turkish

Definition of rechtsstreit in English Turkish dictionary

lawsuit
dava

Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli. - With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.

Dava karar verilmeden kalır. - The lawsuit remains undecided.

legal dispute
(Fizik) Hukukî anlaşmazlık
litigation
(isim) dava
lawsuit
duruşma
lawsuit
sorunca
lawsuit
dava ikamesi
litigation
(Ticaret) davalar
litigation
dava ikamesi
suit
kapama
suit
çok yakışmak
litigation
dava

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

litigation
dava etme

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

suit
dava

Doktora bir dava açtım. - I brought a suit against the doctor.

Sami, Leyla'ya karşı dava açtı. - Sami launched a suit against Layla.

legal wrangle
yasal kavga
lawsuit
(isim) dava
suit
{i} (erkek için) takım elbise; (kadın için) döpiyes
suit
takım elbise tayyör
rechtsstreit
Favorites