Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.
- The dictionary is now available as an app for Android phones.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.