O, tavana ulaşmak için yeterince uzun değildi.
- He wasn't tall enough to get at the ceiling.
Üzümlere ulaşamayacak kadar kısaydı.
- He was too short to get at the grapes.
Raftaki kitaba ulaşamayacak kadar çok kısa.
- He is too short to get at the book on the shelf.