reçetelik

listen to the pronunciation of reçetelik
Turkish - English
prescription of
reçete
prescription

Take this prescription to your pharmacy. - Bu reçeteyi eczanenize götürün.

Tom took a pill from the prescription bottle and put it in his mouth. - Tom reçete şişesinden bir hap aldı ve onu ağzına koydu.

reçete
recipe

Mary can cook anything without recipes. - Mary reçetesiz her şeyi pişirebilir.

Here is a classic recipe for crème brûlée. - İşte crème brûlée için klasik bir reçete.

reçete
(doctor's) prescription
reçete
receipt
reçete
to prescribe
reçete
formula
reçete
cure
reçete
prescription; recipe
reçete
rx
Turkish - Turkish

Definition of reçetelik in Turkish Turkish dictionary

reçete
Yol, yöntem, çare
reçete
Yol, yöntem, çare: "Reçete gibi kati ve veciz bir beyit ki, dört kelime ile bu derdin devasını söylüyor."- R. N. Güntekin
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilâç tarifesi
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi: "Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti..."- Ö. Seyfettin
reçete
Tedavi gören hastaya alması gereken ilaçları gösteren hekim tarafından yazılan ilaçların listesi
reçete
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
reçetelik
Favorites