raucous, unruly, or licentious

listen to the pronunciation of raucous, unruly, or licentious
English - Turkish

Definition of raucous, unruly, or licentious in English Turkish dictionary

wild
{s} yabani

Yabanî hayvanlar ormanda yașar. - Wild animals live in forests.

Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli. - Watching wild birds is great fun.

wild
vahşi

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır. - Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.

Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü. - She dreamt about wild jaguars.

wild
uygarlaşmamış
wild
asi
wild
acayip
wild
bayılmak
wild
hiddetli
wild
Yaban hayatı

Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür. - The area is notable for its scenery and wildlife.

Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı. - Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.

wild
Coşkulu
wild
zırzop
wild
{s} serkeş
wild
{s} sinirli
wild
{s} rasgele
wild
serseri bazı iskambil oyunlarında kıymeti sabit olmayan k
wild
(isim) ıssız, tenha
wild
dönek
wild
{s} delişmen
wild
(zarf) çılgınca, vahşice, başıboş bir şekilde
wild
{s} çılgınca

Kalbi çılgınca çarpıyordu. - His heart was beating wildly.

Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor. - The consumer price index has been fluctuating wildly.

wild
{i} tenha

Parti oldukça tenhaydı. - The party was pretty wild.

English - English
wild
raucous, unruly, or licentious
Favorites