rasieren

listen to the pronunciation of rasieren
German - Turkish
English - Turkish

Definition of rasieren in English Turkish dictionary

shave
{f} tıraş olmak

Her gün tıraş olmak zorundayım. - I have to shave every day.

Sen de tıraş olmak ister misin? - Do you also want a shave?

shave
traş etmek
shave
(Havacılık) rendelemk
shave
sakal tıraşı olmak
shave
rendelemek

Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin. - If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.

shave
tıraş etmek
shave
kesmek
shave
{i} sıyırarak geçme
shave
ince dilim
shave
{i} rende

Ya dondurma ya da rendelenmiş buz yemek istiyorum. - I want to eat either ice cream or shaved ice.

Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin. - If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.

shave
(fiil) tıraş etmek, tıraş olmak, kesmek, kırpmak, rendelemek, sıyırmak, sıyırıp geçmek, soymak, yüzmek
shave
shave tıraş et
shave
{f} sıyırmak
shave
{i} yalan
shave
{f} soymak
shave
{f} kırpmak
shave
{f} sıyırıp geçmek
shave
{i} aldatma
shave
{f} 1. (off) (sakalı/kılları) tıraş etmek: He won't shave off his beard. Sakalını tıraş etmez. She shaved her legs and under her
German - English
shaved, shaven}
to shave {shaved
shave

He knows how to shave his beard. - Er weiß, wie er sich den Bart zu rasieren hat.

A Chinese farmer was told not to shave before the visit of President Hu Jintao, so that he would look more rustic on TV. - Man sagte einem chinesischen Bauern, er solle sich vor dem Besuch des Präsidenten Hu Jintao nicht rasieren, damit er im Fernsehen „rustikaler“ aussehe.

Haareschneiden und Rasieren für Männer, Frisieren für Frauen.
Haircutting and shaving for men, hair styling for ladies
sich rasieren
shaved, shaven} oneself
sich rasieren
to shave {shaved