English - Turkish
Definition of rash; precipitate; as, headlong folly in English Turkish dictionary
- headlong
- baş aşağı
- headlong
- aceleyle
- headlong
- düşünmeksizin
- headlong
- başı önde
- headlong
- paldır küldür
Araba kontrolden çıktı paldır küldür nehre düştü.
-The car went out of control and pitched headlong into the river.
- headlong
- {s} düşüncesiz
- headlong
- baş kısmı önde
- headlong
- burnunun dikine
- headlong
- acele ile
- headlong
- {s} patavatsız
- headlong
- apar topar
- headlong
- düşüncesizce
- headlong
- (zarf) başı önde olarak, acele ile, düşüncesizce, apar topar, burnunun dikine, paldır küldür
- headlong
- pervasızca, sakınmadan; balıklama
- headlong
- {s} aceleci
- headlong
- kayıtsız
Related Terms
English - English
Definition of rash; precipitate; as, headlong folly in English English dictionary
- headlong
rash; precipitate; as, headlong folly
Hyphenation
rash; precipitate; as, head·long fol·lyPronunciation
Resimler
Favorites