My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
- The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
His paper is far from satisfactory.
- Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
His paper is superior to mine.
- Onun raporu benimkine göre üstündür.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
The media are not reporting these stories.
- Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
He felt compelled to report the incident.
- Olayı rapor etmek için zorunlu hissetti.
I'm calling to report a lost wallet.
- Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
Weather reports rarely come true.
- Hava raporları nadiren gerçekleşir.
Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
- Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.