What was their reaction to the report?
- Onların rapora reaksiyonu neydi?
We need this report by tomorrow.
- Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
I turned in a paper yesterday.
- Dün bir rapor teslim ettim.
His paper is superior to mine.
- Onun raporu benimkine göre üstündür.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
I am reporting what was reported to me.
- Bana rapor edileni bildiriyorum.
I'm reporting for duty.
- Ben görev için rapor veriyorum.
He felt compelled to report the incident.
- Olayı rapor etmek için zorunlu hissetti.
I'd like to report a theft.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
- Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
According to the weather reports, it will snow tomorrow.
- Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.