rammend

listen to the pronunciation of rammend
German - Turkish
sıkıştırma
English - Turkish

Definition of rammend in English Turkish dictionary

hitting
(isim) isabet
hitting
vurma

Tom kendini Mary'ye vurmaktan engelledi. - Tom restrained himself from hitting Mary.

Onun ona vurmasını engelleyemedik. - We couldn't stop him from hitting her.

piling
kümeleme
piling
döküm
piling
temel direği
piling
kazık
piling
kümeleyerek
hitting
{f} vur

Onun ona vurmasını engelleyemedik. - We couldn't stop him from hitting her.

Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç! - Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!

hitting
{i} vuruş
piling
{f} kümele
piling
{i} kümelenen
hitting
vurarak
running into
koşma içine
hitting
{i} isabet
piling
(isim) istif
piling
{i} istif
piling
temel kazıkları
piling
{i} kazık çakma
German - English
running into
driving against
hitting
piling
ramming
running down
in den Boden rammend
pile-driving