rakipsiz

listen to the pronunciation of rakipsiz
Turkish - English
unrivaled
wide open
matchless
unique
unopposed
unrivalled, unrivaled, peerless
{s} unrivalled

His technique was unrivalled and completely unbelievable. - Onun tekniği rakipsizdi ve tamamen inanılmazdı.

preeminent
peerless
without an opponent
Turkish - Turkish
Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan (kimse veya şey): "Bunlar mizah edebiyatımızın hâlâ rakipsiz romanlarıdır."- Y. Z. Ortaç
Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan (kimse veya şey)
rakipsiz
Favorites