raising, elevating; uplifting (of mood, etc.)

English - Turkish

Definition of raising, elevating; uplifting (of mood, etc.) in English Turkish dictionary

Related Terms

lifting

kaldırarak

lifting

kaldıran

lifting

yükseltme

lifting

{f} kaldır

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı. - My wrists were sore after lifting wieghts.

lifting

kaldırma

Bu kutuyu kaldırmayı başarabilir misin? - Can you manage lifting this box?

Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir. - When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.

lifting

{i} germe

lifting

(sıfat) kaldırma

English - English

Definition of raising, elevating; uplifting (of mood, etc.) in English English dictionary

{s} lifting